Otobüsleri
sevmezdi. Seslerini, rahatsız koltuklarını, pis kokan insanlarını. Emin
adımlarla bindi otobüse. Yanındaki koltukta sekiz kişi oturmadan, horlayan
amcalar olmadan gitmeyi umuyordu. Bu sefer aksilik olmayacaktı. Otobüs boştu.
Ön koltukların birinde örtülü bir abla oturuyordu. Hafif kilolu. Arka
taraflardaki koltuğuna geçti. Şarj kablosu, kulaklığı ve kitabı hazırdı. Uzun
ama sıkıntısız bir yolculuk diliyordu.
Otobüsün kalkışına daha on iki dakika var. Hırıltı olmadan bir kaç sayfa okurum umuduyla açtı kitabı. Çoğu kütüphaneden daha sessiz. Rahat okumalık. Karnının sol tarafına hafif bir ağrı girdi. Ağrı yerini şiddetli acıya bırakmıştı. Kıvranıyordu. Fırladı yerinden. Muavine tuvalete gitmesi gerektiğini söyledi. "Hemen kalkmaksak 300 lira ceza yeriz. " cevabını aldı. Bir bok için fazla bir rakam. Hemen geçer umuduyla yerine geçti. Acı büyüyor 20 yaşındaki genç altına yapmamak için kendini yırtıyordu. İlk sancı sonlanmıştı. Alnından akan terler kurumadan ikinci sancı girdi. Kalın bağırsağında boklar horon tepiyordu. Daha fazla tutamazdı. Uçurumun kenarında o meşhur dala tutunuyordu sanki. Terler sel gibi akıp geçti. İlk başta sağ kolu uyuştu. Onu takip eden diğer kolu ve bacakları oldu. Ağzı kurumuştu. Gözlerinin önüne siyah perde indi. "İmdat" diye mırıldandı. Takati yoktu bağırmaya. Türkçede bulunduğu durumda yardım istemelik bir kelime düşündü ve bulamadı. Bok yoluna gitmek bu olsa gerek. Acı azaldı ve yerini terlere bıraktı. İkinci buluşmayı da kazanmıştı. Yavaş yavaş ilerledi şoföre. En yakın benzincinin en yakın tuvaletine attı kendini. İçerde olanlar malum.
Rahatlamıştı. Zaferin yorgunluğuyla bıraktı kendini koltuğa. Finali yapılmış bir dizinin tekrar yayına girişi gibi geldi sancı. Daha yarım saat geçmeden tekrarlamıştı. Artık bilmiş bir kişiden yardım almalıydı. Aradı annesini. Anne-abla iş yardımıyla el attılar olaya. Otobüs usulü reçeteleriyle.
Reçete: Çay ve Kahve ye. –kahve şekersiz-
Kırmızı ışığın yanmasıyla muavin fırladı yanına. Tüm otobüs destekçisiydi. Herkes olaya nazırdı. Kahve ve çay, iğrenç tatlarıyla yedi dakika içinde etki etmeye başladı. Ama öldürücü vuruş muavinin tam yarım saatlik mola duyurusuyla geldi. Şuan yolculuğun bitmesine tam beş saat var. Sonrasında bir sıkıntı yaşanırsa serinin ikinci yazıyla karşınızda olacağız.
Otobüsün kalkışına daha on iki dakika var. Hırıltı olmadan bir kaç sayfa okurum umuduyla açtı kitabı. Çoğu kütüphaneden daha sessiz. Rahat okumalık. Karnının sol tarafına hafif bir ağrı girdi. Ağrı yerini şiddetli acıya bırakmıştı. Kıvranıyordu. Fırladı yerinden. Muavine tuvalete gitmesi gerektiğini söyledi. "Hemen kalkmaksak 300 lira ceza yeriz. " cevabını aldı. Bir bok için fazla bir rakam. Hemen geçer umuduyla yerine geçti. Acı büyüyor 20 yaşındaki genç altına yapmamak için kendini yırtıyordu. İlk sancı sonlanmıştı. Alnından akan terler kurumadan ikinci sancı girdi. Kalın bağırsağında boklar horon tepiyordu. Daha fazla tutamazdı. Uçurumun kenarında o meşhur dala tutunuyordu sanki. Terler sel gibi akıp geçti. İlk başta sağ kolu uyuştu. Onu takip eden diğer kolu ve bacakları oldu. Ağzı kurumuştu. Gözlerinin önüne siyah perde indi. "İmdat" diye mırıldandı. Takati yoktu bağırmaya. Türkçede bulunduğu durumda yardım istemelik bir kelime düşündü ve bulamadı. Bok yoluna gitmek bu olsa gerek. Acı azaldı ve yerini terlere bıraktı. İkinci buluşmayı da kazanmıştı. Yavaş yavaş ilerledi şoföre. En yakın benzincinin en yakın tuvaletine attı kendini. İçerde olanlar malum.
Rahatlamıştı. Zaferin yorgunluğuyla bıraktı kendini koltuğa. Finali yapılmış bir dizinin tekrar yayına girişi gibi geldi sancı. Daha yarım saat geçmeden tekrarlamıştı. Artık bilmiş bir kişiden yardım almalıydı. Aradı annesini. Anne-abla iş yardımıyla el attılar olaya. Otobüs usulü reçeteleriyle.
Reçete: Çay ve Kahve ye. –kahve şekersiz-
Kırmızı ışığın yanmasıyla muavin fırladı yanına. Tüm otobüs destekçisiydi. Herkes olaya nazırdı. Kahve ve çay, iğrenç tatlarıyla yedi dakika içinde etki etmeye başladı. Ama öldürücü vuruş muavinin tam yarım saatlik mola duyurusuyla geldi. Şuan yolculuğun bitmesine tam beş saat var. Sonrasında bir sıkıntı yaşanırsa serinin ikinci yazıyla karşınızda olacağız.
geçmiş olsun :)
YanıtlaSil