15 Eylül 2014 Pazartesi
Ermeni Dostum Nicolas
Rıhtımda akli selim dostum Kenan Rubeydeoğlu'yla koyu bir muhabbet içerisindeydik. "Fani hayat azizim, fikrimiz arşa, bedenimiz toprağa uzanmalı" dedikten sonra aniden irkildim. Çünkü ermeni dostum Nicolas o çirkin suratı ve sararmış dişleriyle karşımda dikiliyordu. Ölmek için gençtim, koşarak kaçmak içinde eksik. Lanet olası sol bacak. Kıbrıs harekatından kalan çürük bir hatıra. Nicolas baba dostu. Eski samimiyeti kullanarak yüklü miktarda borç almıştım ondan. Bilirsiniz ermeniler her zaman borçları gününde isterler. Masaya doğru geldi ve nasıl ölmek istediğimi sordu. Sol bacağımı kaybetmeseydim gerçekten kaçabilirdim. Tüm suçu, beni genç yaşımda savaşa gönderen ülkeye atmalıydım. Belki Nico bana acır ve borcun vadesini uzatırdı. "Baba dostum, ilk sol bacağımı kes zaten işe yaramıyor, onsuz dünyaya son kez bakmak istiyorum" Başımı öne eğmiştim, bakışlarım çok duygusaldı. Dönüp Nicolas'a baktım, etkilenmişti söylediklerimden. Sertliğini yitirmiş gibiydi, rahat bir "oh" çektim. Oturdu yanıma, çıkardı belindeki bıçağı ve beni dört parçaya böldü.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder